13 Temmuz günü, ABD’nin Tacoma şehrinde göçmenlerin hapsedildiği Kuzeybatı Gözaltı Merkezi’nin (NWDC) göçmenleri sınır dışı etmek için kullandığı otobüs filosunu durdurmak için eylem yapan Willem Van Spronsen polis tarafından öldürüldü. ABD’nin ırkçı aygıtı ICE’ın (Göç, Gümrük ve İnfaz) ev baskınlarına ve sınır dışı etmelere karşı gerçekleştirilen bu eyleme dair, Kuzeybatı Gözaltı Merkezi’nde yaşanan insan hakları ihlallerini durdurmak amacıyla kurulmuş ve göçmenlerin gözaltına alınmalarını ve sınır dışı edilmelerini sona erdirmeyi amaçlayan bir taban örgütlenmesi olan La Resistencia’nın (eski adıyla NWDC Direnişi), yapmış olduğu açıklamayla birlikte, antifaşist eylemci Willem Van Spronsen’in son mektubunun çevirisini paylaşıyoruz.

La Resistencia’nın Açıklaması

Tacoma, Washington Eyaleti – Bu sabah (13.07.2019) erken saatlerde, Tacoma’daki Kuzeybatı Gözaltı Merkezi’ne (NWDC) karşı eylem gerçekleştiren bir kişi, Tacoma Polislerince vurularak öldürüldü. Bugün, gözaltı merkezinden kaynaklı bir başka ölümün daha yaşandığı ve de polislerin işlediği cinayetlere bir yenisinin daha eklendiği bir gün olarak anılacak. Polisin telsiz kayıtları da dahil olmak üzere mevcut bilgilere dayanarak, öldürülen eylemci Willem Van Spronsen’in, medyada yaygın olarak söylenenin aksine gözaltı merkezinin kendisini değil, gözaltı merkezinin bulunduğu sokağın karşısında bulunan ve de NWDC’nin ulaştırma altyapısına ev sahipliği yapan otoparkı hedeflediği gibi anlaşılıyor. Bu tesis, göçmenleri tutsak edildikleri gözaltı merkezine taşıyan ve göçmenleri gözaltı merkezinden sınır dışı edildikleri Yakima Havaalanı’na taşıyan bir otobüs filosunu barındırıyor.

Bay Van Spronsen vurulduğu sırada sınır dışı etmeler için kullanılan otobüsleri ateşe vermeye çalışıyordu. Gerçekleştirdiği eylemler, hükümetin hem halihazırda ABD’de yaşayan hem de sığınma talebinde bulunan göçmenleri hapsetmek için gözaltı merkezlerinin kullanılmasını da içeren göçmenlere karşı uygulamaya koyduğu acımasız şiddete karşı insanların içine düştüğü çaresizlik düzeyini üzücü bir şekilde yansıtıyor. Bu ölüm hem sınırda hem de ülke içindeki dehşeti derinden hisseden insanlar arasında biriken öfke ve umutsuzluğa kayıtsız kalan federal hükümetin vurdumduymaz tavrından ve de öldürmek için ateş etmek yerine olayları yatıştırma basiretinden yoksun polislerin beceriksizliğinden kaynaklandı.

Ancak, GEO Grubu’nun Tacoma’daki tesisinin kurulmasına ve genişletilmesine izin veren Tacoma Şehir yönetimine göre, bu ölüm ve gözaltı merkezindeki diğer ölümler ve yaşatılan acıların önüne geçilebilirdi. NWDC sadece orada tutulan on binlerce insan için değil, Tacoma şehri için de bir yükümlülük haline geldi. Tacoma şehir yönetiminin, GEO’nun işletme lisansını iptal etmesinin zamanı geldi de geçiyor. Bu “işletmenin” ölümcül olduğu ve bölgemize sadece acı ve ıstırap getirdiği açıktır.

La Resistencia, Tacoma şehir yönetimine acil olarak halka açık bir yargılama çağrısı yapıyor. Bu yargılama polisin, gözaltı merkezinde can kaybıyla sonuçlanan eylemini soruşturmalı ve de GEO’nun, işletme lisanslıyla yürüttüğü faaliyetlere şehir yönetimince neden hala izin verildiğini sorgulamalı.

***

Willem Van Spronsen’in Son Mektubu

Yanlışlar ve doğrular var.

Kötülüğün güçlerine karşı harekete geçme vakti.

Kötülük, bir hayatın diğerinden daha değersiz olduğunu söylüyor.

Kötülük, ticari akışın asıl amacımız olduğunu söylüyor.

Kötülük, toplama kamplarının önemsiz görülen insanlar için gerekli olduğunu söylüyor.

Kötülüğün hizmetçisi, toplama kamplarının daha insancıl olması gerektiğini söylüyor.

Orta yolculara karşı dikkatli ol.

Bir babanın kırılan kalbini taşıyorum

Çökmüş bir vücudum var

Ve adaletsizliğe karşı sarsılmaz bir öfke duyuyorum

Beni buraya getiren şey tam da bu.

Bu benim için bir fark yaratmaya çalışmak adına net bir fırsat, daha açık bir davet beklemek nankörlük olur.

Peşinden gittiğim üç öğretmenim var:

Don Pritts, manevi rehberim. “Eylemsiz bir aşk sadece bir kelimedir.”

John Brown, ahlaki rehberim. “İhtiyaç olan şey eylemdir!”

Emma Goldman, siyasal rehberim. “Dans edemediğim devrim, benim devrimim değildir.”

Ben aklı havada bir hayalperestim, sevgiye ve kurtuluşa inanıyorum.

Kazanacağımıza inanıyorum.

Neşe dolu bir devrimciyim. (Hepimiz, okullarda bize zorla yutturulan şoven saçmalıklar yerine Emma Goldman okuyor olmalıydık, neyse konuyu dağıtmayayım.) (Bocaladığımızda ve hayallerimizin imkânsız olduğunu düşündüğümüzde YPGli kahramanların fotoğraflarına bakmalıyız, yine konuyu dağıttım. Beni durdurun.)

Faşist holiganların devlet adına ya da devletin desteği ile sokaklarımızda savunmasız insanları avladığı bu günlerinde

Gözaltı / toplama kamplarının büyük kârlar getirdiği ve anlambilimsel bir savaşın yürütüldüğü bu günlerde,

Bu boş işler, boş özlemler ve umutsuzluk günlerinde

Faşizmin görünür biçimde yükselişine tanık oluyoruz. (Görünür diyorum çünkü dikkatli bakanlar, faşizmin uzun yıllar boyunca devletin koruması altında hayatta kalıp gelişmesini izlediler [Bkz. Howard Zinn Amerika Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi.] Şimdilerde, hükümetle açık ve tam iş birliği içinde faşizm kendi ajandasını takip ediyor. Dünyadaki diğer devletler de bu desteği sağlıyor

Faşizm, senin ihtiyaçların pahasına devletin ve sermayenin ihtiyaçlarına hizmet ediyor. Kimler bundan faydalanıyor? Jeff Bezos, Warren Buffet, Elon Musk, Tim Cook, Bill Gates, Betsy de Vos, George Soros, Donald Trump, daha sayayım mı? Tekrar söyleyeyim: zengin tipler (senin o kadar iyi olmadığını düşünenler), devleti belliyorlar (her yerde, “komünist” devletler de dahil bütün hükümetler), çünkü zenginleri daha da zenginleştiren kuralları onları koyuyor.

Basit.

Çok fazla düşünmeye gerek yok.

(Arkalarda dikkat kesilen vatanseverlerden misin?)

Ben çocukken kafam, savaş sonrası Hollanda’da, daha sonra Fransa’da, 30lu yıllarda faşizmin yükselişinin hikayeleriyle doluydu. Daha değersiz görüldükleri için komşularımın evlerinden alınıp hapse atılmalarına seyirci kalmayacağıma dair kendime söz verdim.

Bu aşağılıkları yakmana gerek yok, ama sadece seyretmekle mi kalacaksın?

Bu, gerçek özgürlüğe olan asli inancımızın ve birbirimize karşı sorumluluğumuzun sınavıdır.

Bu, vatanseverlere de söylüyorum, kutsal saydığınız her şeye karşı olan bu rezilliğin karşısına dikilme çağrısıdır. Seni tanıyorum. Biliyorum, bu kamplardaki onursuzluğu kalbinin derinliklerinde hissediyorsun. Bizi temsil ediyormuş gibi davranan bu lanet kuklaların iplerini tutan sermayeye karşı ayağa kalkmanın zamanı geldi, senin için de.

Ben, hepinizi ve ortada dönen topu o kadar çok çok seviyorum ki çocukken kendime verdiğim şerefli olma sözümü yerine getireceğim.

İşte, kâr etmek için toplama kampları işleten bu şirketlerde.

İşte burada, Brown’da ehlileştirilmeyen arkadaşları, polis / sınır muhafızları / beyazlıklarıyla övünenler / patron / beyaz üstünlüğü peşindeki grupların korkusundan yüzlerini göstermekten korkuyorlar…

İşte, pazarın açgözlülüğü tarafından neredeyse tüketilmiş bir gezegen.

Ben siyah beyaz bir düşünürüm.

Gözaltı kampları iğrenç şeylerdir.

Seyirci kalmıyorum.

Bundan daha fazlasını söylemek zorunda değilim.

Kırık kalbimi bir kenara koydum ve faydalı birisi olarak yapmayı bildiğim tek yolu kendimce yarattım.

Acımı etkili bir şekilde bölümlere ayırıyorum…

Ve neşeyle bu işe yöneliyorum.

(Eylemlerimin enkazını yüklenenler, umarım bu yükü en iyi şekilde kullanırsınız.)

Yoldaşlarıma:

Devrimin geri kalanını kaçıracağım için pişmanım.

Aranızda olma onuruna sahip olduğum için müteşekkirim.

Yararlı olabilmem, ideallerimi yerine getirme hissini yaşamam için bana yer açmanız hayatımdaki ruhani zirveyi yarattı.

Değerli ve harika insanlarımı savunmak için elimden geleni yapmak, tarif etmesi güç bir deneyim.

Trans yoldaşlarım, bugün aramızda en çok marjinalleştirilenler olarak tahayyül ettiğimiz geleceğin yolunu göstereceğimize dair inancımı pekiştirerek beni dönüştürdüler. Öylesi net bir şekilde hayal ettim ki, nasıl sonuçlandığını göremeyeceğim için pişmanlık duymuyorum. Beni bu noktaya getirdiğiniz için sizlere müteşekkirim.

Ben bir Antifayım. Her dizilimde yaşam sevgisinden hareketle eyleme geçen dünyadaki bütün yoldaşların yanındayım. Özgürlüğün herkes için gerçek özgürlük ve yaşamaya değer bir hayat anlamına geldiğini anlayan yoldaşların yanındayım.

İnancını koru!

Tüm iktidar halka!

Bella ciao.